Sonbaharın değişen renklerini doğanın içerisinde yaşamak için 29 Ekim tatilinide fırsat bilerek Yedigöller gitmeye karar verdik. Yedigöller milli parkına giden yollar çok bozuk olduğu için bir tur şirketi ile anlaşmaya karar verdik. İstanbul'dan iki arkadaşımızda tura katılacak bu sebeple İstanbul'dan hareket eden Bukla ile anlaştık ve onlarla Bolu'da buluşmak üzere kayıt yaptırdık. Biz Bolu Gökdemir tesislerine vardıktan 10 dakika sonra Bukla'nın minibüsü de oraya vardı. Bolu içerisinde kısa bir mola vererek yiyecek ve içki stoklarımızı tamamladık. Yedi göller yolu gerçekten çok bozuk, normal araçlar ile kesinlikle gidilmemesi gereken bir yer. Bence bu hali kalmasında fayda var. Yolların güzel olması halinde bu doğal ortamın bozulması işten değil.
Bolu ayrımından sonra yaklaşık 50 km'lik yolu neredeyse 2 saatte alıyoruz. Yedi göllere varır varmaz, akşam konaklayacağımız çadırlarımızı kuruyoruz, Kamp Yapmak Yasaktır levhasının altına...
Yedi göller hakkında bir şey yazmaya gerek yol aslında, fotoğraflar herşeyi olmasada yeteri kadar anlatıyor zaten.
Bölgede bir çok yürüyüş rotası var. Bu yollar üzerinde çok güzel tahta geçişler yapılmış. Durup hemen her köprüde bir fotoğraf çekiyoruz.
29 Ekim dolayası ile bir çok tur var civarda. Hafta içi veya yoğun sezon dışında gelmek lazım, doğa ile başbaşa kalmak için.
Yürüyüşlerimiz sırada, bir çok mantar çeşidi görüyoruz. Bölgenin kanlıca mantarları çok meşhur. Kanlıca mantarı bulamuyoruz ama diğer mantarlardan bolca var.
Akşam kamp ateşi etrafında içkilerimizi yudumlayıp erken saatte çadırlarımıza çekiliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder